Cildimiz Kışa Hazır mı?

Cildimiz Kışa Hazır mı?
Cildimiz Kışa Hazır mı?

Cilt çevresel etkenlerle doğrudan teması olan tek organımızdır. Bu nedenle de sadece genetik ve içsel etkiler değil, çevresel etmenler de yaşlanma sürecini büyük ölçüde belirler. Mevsim geçişlerindeki ısı, nem, rüzgâr, ultraviyole değişiklikleri cildi olumsuz etkiler. Kış aylarının soğuk ve kuru havası, giyilen kıyafetlerin yünlü ve kapalı olması gibi nedenler özellikle hassas ve kuru tenlerde problem yaratmaya başlar. Soğuyan havalarla birlikte gözenekler sıkılaşır, yağ-sebum salgısı artar. Dolaşım sistemi, ısı kaybını önlemek için kanı daha içerilere doğru çektiği için cildin kan akışı azalır. Cildin beslenmesi bozulduğundan daha renksiz ve donuk olur. Rüzgâr ise ciltten nemin ani uzaklaşmasına ve yüzeyin aşırı kurumasına, çatlamasına neden olur. Bu yüzden kışın akne, milyum, seboreik egzema, kontakt egzama, atopik egzama, psoriasis gibi hastalıklarda artış görülür. Kapalı giyinmeye bağlı olarak mantar enfeksiyonları da daha sık görülür hale gelir.

Ayrıca yaz mevsiminden daha nemsiz, kollajeni hasar görmüş, kılcalları genişlemiş, renk ve nem düzensizlikleri artmış cilt ile soğuk havalara hazırlıksız bir geçiş, mevcut şikâyetleri artırıp daha da belirgin hale gelmesine neden olur.

Aşağıdaki videoda Uzm Dr. Sadiye Keskin, “Akne Vulgaris” hakkında bilgiler veriyor.

Özetle koruma işlevi bozularak daha duyarlı ve reaktif hale gelen cildiniz, özeninize her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyacaktır.

Medicana International İstanbul Hastanesi Dermatoloji Uzmanı  Dr.Sadiye Keskin, deri bakımında izlenecek 10 adımı şöyle sıralıyor:

1) Temizlik: Yüz ve vücudumuza, kurumaya engel olmak amacıyla kremli veya yağlı sabun ve jeller kullanılmalıdır.

2) Nemlendirme: Yüz ve vücut deri tipine uygun nemlendiriciler (gliserin, vazelin, üre, laktik asit, hyaluronik asit içerenler)her banyodan sonra uygulanmalı ve kuruluğa engel olacak şekilde nemlendiriciler daha sık sürülmelidir.

3) Peeling: Kışın deri tipine göre sıklığı ayarlanarak glikolik asit,retinoik asit veya salisilik asit içeren jel,krem veya maskelerle derinin ölü tabakası yenilenmesi mutlaka sağlanmalıdır.

4) Güneş koruması: Kış aylarında da güneş koruması devam ettirilmelidir.Özellikle karda (yansıma nedeniyle),yüksek yerlerde güneşin etkisi artmaktadır.Yağmurlu havalarda bile güneş açtığında ışığa duyarlı ciltler en az SPF:15-30 arası sprey,krem veya losyon formlarındaki koruyuculardan kullanmalıdırlar.

5) Anti-aging: Retinoik asit,glikolik asit,askorbik asit ve peptidler,krem,serum,maske şeklinde uygulanmalı;sistemik olarak antioksidan vb.gerekli maddeler kapsül veya tablet formlarında alınmalıdır.

6) El bakımı: Soğuk havalarda gliserin,vazelin,lanolin içeren el kremleri daha sık uygulanmalı,el sabunları kremli veya yağlı olmalı,eldiven kullanılmalıdır.

7) Ayak bakımı: Kış günlerinde kalın çoraplar,bot,çizme içinde uzun süre kalan ayaklara salisilik asit ve üre içeren krem ve pomadlar düzenli olarak uygulanmalıdır.Ayrıca mantar öldürücü maddelerin sprey,pudra,köpük,krem şeklinde uygulanması,mantar enfeksiyonlarına karşı ayakları korumaktadır.

8) Saç bakımı: Saçları soğuk hava ve çevre kirliliğinden korumak için yumuşak şampuanlar ve saç kremleri uygulanması, saçları-tırnakları güçlendiren biotin, çinko, demir kullanılması kışın özen gösterilmesi gereken bir diğer konudur.

9) Tırnak bakımı: Tırnaklar da soğuk havalar da daha çok kırılmakta ve incelmektedir. El kremleri, tırnakları korumak için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle tırnak koruyucu kremlerin düzenli kullanılmasına dikkat edilmelidir.

10) Beslenme: Beslenme de deriyi korumak için dikkat edilmesi gereken bir faktördür. A,C,E Vitaminleri, çinko, bakır, demir, selenyum alımı yanında zayıflama diyetlerinin abartılmaması ve yağ, karbonhidrat kısıtlamasının dozunda yapılması önemlidir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here