Meme Kanseri Sizi Korkutmasın

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. Meme kanserinde erken tanı hayat kurtarır. Türkiye’de meme kanseri sıklığı 100bin kadında 22’dir. Meme kanserinden ölüm oranı 100bin kadında yaklaşık 10’dur. Erkekler de meme kanseri olabilir!
Erkek / kadın oranı 100/1’dir. Meme kanseri genç kadınlarda da görülebilir. Türkiye’deki meme kanserlerinin yaklaşık %20si 40 yaş altı genç kadınlarda, yaklaşık %50’si 40-50 yaş arasında saptanmaktadır. Meme kanseri olan kadınların yaklaşık %75 inin ailesinde meme kanseri öyküsü yoktur. Kişilerin meme taramalarını bilmemesi ve kullanmaması nedeniyle meme kanserlerinin yarıdan fazlası geç evrede yakalanmaktadır. 40 yaş üstü kadınlarda yıllık  mamografik  taramanın düzenli yapılması, meme kanserine bağlı ölümleri azaltıyor. Meme kanserinde erken tanıda en kolay ve maliyeti hiç olmayan, ilk adım: kişinin kendi kendine yaptığı meme muayenesidir.

1) Kendi kendine meme muayenesi

20 yaşta başlamalı ve her ay yapılmalı,  adet başlangıcından  bir hafta sonra yapılmalıdır. Muayene gebelik boyunca ve emzirme dönemlerinde de ayda bir sıklıkta devam etmelidir! Kendi memesini düzenli olarak muayene eden kadınlar zamanla kendi memesinin farkına varıyor ve değişiklikleri, yeni gelişen kitleleri daha erken fark edebiliyor. Daha önce olmayan bulgu hemen bir hekime danışılmalıdır!
Ayna karşısında, meme cildi veya başında içe çekinti, renk değişimi olup olmadığı kontrol edilir. Eller belde, yukarıda ve eller alın önünde birbirine bastırılmış olmak üzere 3 farklı durumda memelere dikkatle bakılmalıdır.
Sonra önce yatar durumda, muayene edilen meme altında bir yastık varken; ardından ayakta ve tercihen banyoda sabunlanmış deri üzerinden her iki meme, koltuk altı ve köprücük kemiği üstü bölgeleri 2. 3. 4. parmağın uçlarıyla nazikçe bastırılarak, dairesel ya da çizgisel hareketlerle muayene edilip, sertlik, daha kalın bölge, kısaca kitle bulgusu aranmalıdır.

2) Hekim muayenesi ( Klinik Meme Muayenesi )

20 yaşından sonra 1-3 yılda bir, 40 yaştan itibaren yılda bir, tercihen Genel Cerrahi Uzmanı bir hekim tarafından muayene edilmelidir. Eğer doktora ulaşma güçlüğü varsa muayene aile hekimleri tarafından yapılıp, patolojik bir bulgu saptanırsa Genel Cerrahi uzmanına yönlendirilmelidir. Kadının aile öyküsü ve risk faktörlerine  göre muayene sıklığı değişebilir.

3) Meme Görüntüleme yöntemleri

Mammografi: Her kadın için 40 yaştan itibaren yılda bir kez yapılması önerilir. Mamografik tarama düzenli olarak yapılmalıdır. Ailesel meme kanseri öyküsü güçlü olan veya genetik yatkınlığı olanlarda takip kriterleri farklıdır, hekim tarafından belirlenir.

Meme Ultrasonu: 40 yaş altı kadınlarda  tanıda kullanılan ilk yöntemdir. Saptanan bulguya göre sonraki tanı yöntemi doktor tarafından belirlenir.

4) Doku tanısı için kullanılan yöntemler

İğne biopsileri: Şüpheli bölge veya bölgelerden kesici kalın iğne ile doku örnekleri alınması şeklindedir. Ultrason altında Radyoloji Uzmanı tarafından yapılması tercih edilir.

İğne işaretli açık biopsi – Tel ile işaretleme: Radyoloji Uzmanı tarafından ultrason ve/veya mammografide özel iğneyle işaretlenen şüpheli dokunun Genel Cerrahi Uzmanı tarafından operasyonla çıkarılmasından ibarettir.

Açık biopsi: Şüpheli dokunun tümü veya örneğinin Genel Cerrahi Uzmanı tarafından operasyonla çıkarılmasıdır. Artık bu yöntem meme kanseri tedavisinde terk edilmiştir. Hatalı yapılan açık biyopsiler nedeniyle meme kanserinde meme koruyucu tedavi seçeneği ortadan kalkabilir.

Meme kanserinin belirti ve bulguları

En sık olarak memede yada koltuk altında ele gelen kitle bulunur. Meme cildi veya başında çekinti, kızarıklık, pullanma, kaşıntı, memede yara,  meme başı akıntısı( sıkmakla olmayan, spontan, kendiliğinden olan, kanlı yada şeffaf) olabilir. Koltuk altı veya köprücük kemiği üstündeki lenf bezlerinin büyümesi ilk işaret olabilir.

Meme kanseri riskini arttıran etkenler

  • – Kadın olmak ve ilerleyen yaş
  • – Ailede genç yaşta meme kanseri öyküsü
  • – Erken adet görmek
  • – Geç menopoza girmek
  • – 30 yaştan sonra ilk canlı doğum yapmak
  • – Menapoz sonrası verilen uzamış hormon replasman tedavisi
  • – Göğüs duvarına tedavi amaçlı radyoterapi uygulanması
  • – Genetik mutasyon (Genetik yatkınlık)

Aşağıdaki videoda Op. Dr. Sevim Nuran Kuşlu Çiçek, “Hemoroid ve Tedavisi” hakkında bilgiler veriyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here