Otizm Nedir?

Otizm Nedir
Otizm Nedir

İçindekiler

Otizm nedir?

Otizm, yaşam boyu süren sosyalleşme, dil, iletişim becerilerini ve ilgi alanlarını etkileyen bir gelişim bozukluğudur.
Otizm, yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkar. Otizm bireyin dış dünyadaki uyaranları algılamasını, aldığı bilgileri düzenleyip kullanmasını etkileyen, gelişimsel bir bozukluktur.

Otizmi ne kadar biliyoruz? Doğru biliyor muyuz? Aşağıdaki videolarda Otizm konusu hakkında bilgiler izleyeceksiniz.

Otizm belirtileri

Sosyal İlişkilerde Güçlük

• Göz teması kuramamak,
• Seslendiğinizde dönüp bakmamak,
• Sanki işitmiyor gibi davranmak,
• Yaşıtları ile uygun iletişim kuramamak, birlikte oynamamak,
• Tek başına olduğu etkinlikleri tercih etmek, başka bir dünyadaymış gibi davranmak,
• Olaylara, başkalarının sevinç ve üzüntülerine tepkisiz kalmak,
• Kendi duygularını paylaşmamak,
• Toplum kurallarını anlama ve uygulamada güçlük çekmek,
• Başkalarının yüz ifadelerini anlamamak

İletişimde Zorluklar

• Konuşmada gelişmemek, gecikmek veya zorlanmak,
• Garip ve manasız, tekrarlayıcı, basmakalıp ve tekdüze konuşmak, karşılıklı konuşmayı başlatamamak veya devam ettirememek,
• Beden dilini, ve mimikleri anlamada-kullanmada zorluk çekmek ve taklit becerilerini kullanmamak,
• Duyuları farklı algılamak, örneğin; sese, ışığa, dokunmaya olağandışı tepki vermek ve tehlikeyi algılayamamak.

Sınırlı ve Tekrarlayıcı Davranışlar (Stereotipik harketler)

• Çoğu zaman tek ve sınırlı bir ilgi alanına sahip olmak, bir konu ya da bir nesneye odaklanıp diğer hiçbir konuyla ilgilenmemek
• Değişikliklere direnç göstermek, günlük yaşamdaki alışkanlıklarına aşırı bağlı olmak
• Anlamsız sözcükleri üst üste tekrarlamak, sen ve ben’i karıştırmak,
• Sallanmak, kendi etrafında dönmek, el parmaklarını gözünün önüne getirip oynatmak, el kol çırpmak gibi anlamsız, yineleyici hareketler yapmak,
• Oyuncakların dönen parçalarına, açılır kapanır kapılara, hızlı dönen nesnelere aşırı bağlanmak.

Otistik çocukların çoğunda değişik derecelerde öğrenme güçlüğü ve zekâ özürü görülebilir.
Yukarıda anlatılan özelliler, 3 yaşının altında olan ve konuşmaya başlamamış olan çocuklarda gözlenir ise, anne ve babanın otizmden şüphelenmesi ve hiç vakit geçirmeden bir uzman danışmaları gerekir. Çünkü tanı ne kadar gecikirse tedavi şansı o kadar azalmaktadır.

Otizm nedenleri

Bugüne kadar yapılmış ve halen devam etmekte olan yoğun araştırmalar ve çalışmalar, ne yazık ki, otizmin kesin nedenini ortaya çıkaramamıştır. Temelde uzmanların birleştiği nokta, beyinde nörolojik veya biyolojik bir farklılık olduğu yönündedir. Genetik olabileceği yolundaki düşünceler son yıllarda ağırlık kazansa da bugüne kadar neden olan geni saptamak mümkün olmamıştır. Dolaysıyla engelli çocuk doğumun sorumlusu olarak kabul edilen bazı durumlarla ( akraba evliği gibi) bağlantı kurmak, sebep kesin olarak bilinmediği için sağlıklı görünmemektedir.

İlk tanımlandığı yıllarda otizmin psikolojik nedenlerden kaynaklandığını, otizme anne-bebek ilişkisindeki bağın kurulmasının ya da başka bir deyişle ‘’soğuk anneliğin’’ neden olduğu düşünülmüştü. Günümüzde bunun doğru olmadığı kesin olarak kanıtlanmıştır.

Otizmin nedenleri konusundaki araştırma ve çalışmalar hâlen devam etmektedir. Ancak, henüz kesin nedeni ya da nedenleri bulunamamasına karşın, otizmin genetik temelleri olduğu görüşü ağırlık kazanmakta ve dünyada yapılan bilimsel araştırmalar bu konuda yoğunlaşmaktadır.

Kaynağı psikolojik değil, nörolojiktir, diğer bir deyişle beynin işlev bozukluklarına bağlıdır. Otizmin beynin ve merkezi sinir sisteminin yapısındaki organik farklılık ya da bozukluktan kaynaklandığı düşünülmektedir.

Otizmin ağırlığını ve seyrini hangi etkenler belirler?

Zeka düzeyi en önemli etkenlerden biridir. Otistik çocukların önemli bir kısmında zeka problemi varken, bir kısmı normal, az bir kısmı da üstün zekalıdır. Son grupta hastalık daha hafif ve daha iyi seyredebilir.

İkinci önemli etken, konuşmaya başlama yaşıdır. Genellikle 5 yaş dolaylarında konuşmaya başlamış olmaları olumludur. Bunlar dışında olumlu çevre koşulları, aile içi etkileşimin iyi olması, erken tanı ve özel eğitimin erken başlaması önemlidir.

Otizm bulguları özellikle ilerleyen yaşla birlikte dalgalanma gösterir. Bazen kısmi düzelmeler ve kötüleşmeler izlenir. Bazen otizm, 1-2 yaşları arasında tamamen normal bir çocukta, sonradan ortaya çıkabilir. Otizm tümüyle düzelmez. Ama özellikle atipik formlarında iyiye gidişler vardır.

Otizmli çocuklarda davranış problemleri

• Öfke Nöbetleri ve Saldırganlık
• Korku ve Fobiler
• Mastürbasyon
• Kendini Uyarıcı Davranışlara Yönelme:
Tekrarlayıcı stereotipik davranışlar ( vücudu döndürme ve sallama, el çırpma,
başını sallama, nesnelere hafif vurma ve çevirme, ışığa gözünü dikip bakma
ve sürekli aynı şeyleri tekrar etme gibi) vardır
• Motivasyon ve Dikkat Problemleri
• Hiperaktivite
• Saplantı (Takıntı): İstem dışı tekrarlayan hareketler
• Diş Gıcırdatma

Otizm tanısı

Otizmi olan çocukların dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir. Herhangi bir fiziksel engelleri yoktur, ancak davranışları farklıdır. Dolayısıyla otizmin tanısı, laboratuvar sonuçları ve tıbbi testlerle konulamaz.. Tanı, uzman kişiler tarafından çocuğun gözlenmesi, gelişim testlerinin yapılması ve/veya ebeveynlerine çocuğun gelişimi hakkında sorulan soruların yanıtlarını değerlendirilerek konulur. Genelde otizmin tanısı 15 aylıktan itibaren konulabilir. Erken yaşta tanı konması bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir.

Otizm tedavisi

En gerekli ve en iyi tedavi eğitimdir. Otizmin tedavisi konusunda yapılan bir çok çalışmanın sonucuna göre en iyi tedavinin eğitim olduğu anlaşılmıştır.

Kesin tedavisi olmamakla beraber, erken dönemde konulan tanı ve erken eğitimle, istenmeyen davranışlar kısıtlanır, iletişim ve günlük yaşam becerileri geliştirilir, çocukların bağımsızlıkları artar. Bu çocuklar aile ve sosyal yaşamın içinde bağımsız birer birey olarak yerlerini alabilirler.

Otizm tedavisi ve eğitim yaklaşımları

A- Özel Eğitim: Otistik çocukların tam bağısız olmaları ya da en az bağımlı hale getirilebilmeleri için gerekli ve yaşına uygun kişisel bakım, zihinsel, sosyal ve iletişim becerilerini kazanmaları, akranlarına benzer seviyeye gelebilmeleri için verilen eğitimdir.

B- Konuşma ve Dil Terapisi: Otistik özellikleri olan çocuklara konuşma ve konuştukları dili kurabilme becerisini geliştirmek, düzeltmek, hızlandırmak ve ilişki kurabilmelerini sağlamak için verilen eğitimdir.

C- Uğraşı Terapisi: Otistik çocukların kişisel bakım becerilerini geliştirmek, denge ve koordinasyon, el ve göz koordinasyonu, kaba ve ince motor kaslarını geliştirmek için uygulanan tedavilerdir. Öğrenme becerilerinin gelişebilmesi için duyu organıyla algıladıkları mesajları birleştirerek, anlamlı biçimde kullanabilmelerine olanak sağlayan, Duyu Bütünlemesi Terapisi de bu grupta yer alır.

D. Aileye Destek: Ebeveyn yardımcı terapist rolü oynadığı için, en az çocuk kadar aileleri de iyi tanımak, onların çocukları ile ilgili çelişkili duygularını paylaşmak ve destek vermek önemlidir.

E. Davranış Değiştirme Teknikleri: Ebeveyn ve öğretmenlere klasik ve operant şartlama temeline dayalı davranış değiştirme stratejileri öğretir.

F. Mesleki Eğitim ve Destek: Son 10 yılda ilerlemeler söz konusudur. Bağımsızlıklarını artırmaya yönelik bahçe işleri, yemek yapma, atölyelerde basit işlerde çalışma eğitimi almaları uygundur.

Otistik çocuklara destek olmak için

BAGIS BANNER 300-250

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here