Kök Hücre Tedavileri

Kök Hücre Tedavileri
Kök Hücre Tedavileri

İçindekiler

Kök hücrelerin hastalıkların tedavisinde kullanımı

Uzun  zamandır yetişin kök hücre tedavileri, lösemi  gibi  bazı  kan  hastalıklarında başarıyla  uygulanmaktadır. Son  yıllarda, esas  ümit  vaad  eden çalışmalar, hücre ölümüyle  giden  felç,  bazı  göz  retina hastalıkları  ve  kalp  krizi  gibi  birçok  hastalığın  tedavisinde  kullanılmasıyla  ilgilidir.  Ancak  bu  konularda  ciddi  kontrollü  ve  uzun  dönem  izlemli  çalışmalara  ihtiyaç  vardır. Daha  az  çalışılmakla  birlikte  cilt hastalıkları,  kısırlık,  saç  dökülmesi, diş  tedavileri  gibi  birçok  konuda deneysel çalışmalar  bulunmaktadır. En çok  çalışma  yapılan bazı hastalık gruplarını aşağıda  bulabilirsiniz.

Kök hücre ve kan hastalıkları

Hematopoietik Kök Hücre Transplantasyonu (HKHT) ağır aplastik anemi, lösemi ve diğer bazı maligniteleri olan hastaların tedavisi için kullanılan bir yöntemdir(1). Yetişkin hücrelerinin kullanımı, embriyo kök hücreleri gibi tartışmalı değildir; bir embriyonun yok edilmesi gerekmez, kişinin kendisinden alındığı için, kanser riski doku reddi gibi sorunlar  çok daha az görülür.

Kök hücre ve felç tedavileri

  • Son yıllarda, travmatik omurilik yaralanmasının (OY) tedavisinde kök hücrelerin kullanımının umut vaad eden sonuçları vardır. nöral kök hücreler (sinirkök hücreleri) veya embriyonik kök hücreler (EKH) gibi nakil için kullanılabilecek değişik kaynak kök hücreler mevcuttur. OY tedavisinde kök hücrelerin potansiyel olarak kullanımı için deneysel ve klinik çalışmalar halen devam etmektedir. Nakil yapılarak sinir hücrelerinin tedavi olanağı geliştikçe, genellikle cerrahi girişim ile tedavi edilmeyen OY nöroşirürji alanına girecektir. Bu nedenle, kök hücre biyolojisi alanında nöroşirürjiyenlerin eğitimi gereklidir(2).Yalnız kök  hücre  ile felç  tedavisi  en  çok  suhistimal  edilen  konulardan  biridir.  Lefkoşa Yakındoğu  Üniversitesinden  Nöroşirürji  uzmanı  sayın  Erkan  Kaptanoğlu yaptığı  çalışmanın  tartışma  bölümünde  bu  konuya  özellikle  dikkat  çekmiştir:Birkaç yıl önce omuriliğin gerçek tamiri (rejenerasyon) imkansız olarak görülmekte idi. Günümüzde halen tatmin edici bir tedavi metodu bulunamamış olmakla birlikte, ne mutludur ki hücre, hayvan ve son zamanlardaki insan deney ve araştırmalarının sonuçları ümit vericidir.Sınırlı sayıda yayınlanan Faz I çalışmaların sonucunda bildirilen tedavi metotlarının etkinliğini kanıtlamak için uzun süreli, vaka-kontrollü, randomize, kör, çok merkezli çalışmalara gereksinim duyulduğu belirtilmektedir. Aksi takdirde klinik araştırması yapılmamış ya da henüz tamamlanmamış bir metot, standart tedavi metodu olarak kabul edilemez.

    Omurilik yaralanması sonucu felç olan hastalar ve aileleri bu ağır patoloji ve sakatlık ile ruhsal, sosyal, fiziksel ve maddi olarak mücadele etmek zorundalardır. Bazı bilim merkezleri kök hücrelerin her derde deva olduğunu bildirmektedir. İnternette ve medyada bu hücreleri ya da benzerlerini kullanarak hastaları belli bir ücret karşılığı iyileştirdiğini bildiren ilanlara rastlamak mümkündür. Omurilik yaralanmasında hastaları iyileştirdiğini reklam yolu ile duyuran kliniklerin bu konuda bilimsel yayın ya da bilimsel araştırmasına hiç rastlanmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu denemeler, tecrübeler ya da bilgiler, hastalar ve aileleri ile paylaşılmadan önce bilimsel, kanıta dayalı, ispatlanabilir ve tekrarlanabilir özellikleri ile bilimsel ortamlarda paylaşılmalı ve tartışılmalıdır(3).

Kök hücre ve körlük

Son yıllarda, kök hücreler, retinanın körlükle sonuçlanan bazı kalıtsal ve edinsel hastalıkları için tedavi umudu olmuştur. Son 10 yılda yapılan deneysel çalışmalar, retinadaki ileri düzeyde özelleşmiş hücre kayıplarının göz  ve  göz  dışı kök hücre kaynaklarınca yerine konması ve işlevlerinin sürdürülmesinin olası olduğunu göstermiştir. Mezenkimal kök hücreler, etik problemlerin daha az olması ve kolay elde edilebilmeleri ile bu çalışmalarda tercih edilmektedir(4).

Kök hücre ve kalp krizi

Yapılan bir çok çalışmada nakil edilen kök hücrelerin, kardiyomiyosit (kalp kası  hücresi) ve yeni damar oluşumunu sağladığı ve bunun ötesinde kardiyomiyositlerin kasılma fonksiyonu gösterdiği tespit edilmiştir(5).

İslamın  kök  hücreye  bakışı

Bu  konuda endişesi  olan  okurlarımız  için, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, M.  Saim Yeprem’in  bir  çalışmasına  da  yer  vererek  bu konuyu  tamamlamak  istiyorum.

Bu  konu Doğrudan Kuran ayetlerinde bulunamayacağına göre, Kuran’ın bütününden çıkarılan “İslam’ın Temel Prensipleri Açısından Kök Hücre Çalışmaları” şeklinde ele alınarak mütalaa edilmesi en uygun yaklaşımdır. İnsanın başlangıcı “zit” hali olduğundan, ister laboratuvar ortamında olsun isterse ana rahminde bulunsun, kök hücre elde etmek maksadıyla embriyonun itlafına olumlu bakmak mümkün değildir. Ancak herhangi bir sebeple sonlandırılmış gebelik, düşük, kürtaj ve IVF’de implantasyon sonrası artan embriyolar gibi materyallerden bu maksatlarla yararlanılabilir. İslam, embriyonik kök hücre yerine yetişkin kök hücrelerinin, düşük veya ölü doğan bebeklerden elde edilen kök hücrelerin kullanılması gibi alternatif çalışmaları desteklemektedir. Bu daha az sorun getirecektir. Ancak kök hücre çalışmaları, bir hastalığı tedavi etmek veya önlemek gibi yüce maksatlar için kullanıldığı takdirde elbette bu müdahale İslam’ın da desteklediği ve tavsiye ettiği bir müdahale olarak kabul edilmelidir(6).

Kaynaklar:

  1. 1.Gamze AKBULUT, Hematopoietik Kök Hücre Transplantasyonu (HKHT)’nda Tıbbi Beslenme Tedavisi. International Journal of Hematology and    Oncology 2013, Vol 23, Num 1 Page(s): 055-065.
  2. 2.Serdar KABATAŞ, Yang D. TENG.Omurilik Yaralanmasının Tedavisinde Nöral Kök Hücrenin Potansiyel Rolleri: Literatürün Gözden Geçirilmesi.
  3. Turksih  Neurosurgery. 2010, Volume 20, Number 2, Page(s) 103-110
  4. 3.Erkan KAPTANOĞLU,Yakındoğu  Üniversitesi  Tıp  Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, Lefkoşa, Kıbrıs
  5. 4.  Gökhan ÖZGE, Güngör SOBACI, GATA Göz Hastalıkları A.D
  6. 5.Min JY, Sullivan MF, Yang Y, et al. Significant improvement of heart function by cotransplantation of human mesenchymal stem cells and fetal    cardiomyocytes in postinfarcted pigs. Ann Thorac 2002; 74: 1568-75.
  7. 6.M. Saim YEPREM. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, İSTANBUL. An Islam Perspectıve On Stem Cell.  Turkiye Klinikleri J Surg Med Sci 2006;2(43):87-90

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here