Suda Boğulma

Suda Boğulma
Suda Boğulma

Suda batma ve oksijensiz kalma sonucunda ölüme boğulma diyoruz. Ayrıca İngilizce’de konuşma diline ve tıp terminolojisine girmiş olan “NEARDROWNİNG” kelimesini ise boğulayazma olarak tercüme edeceğiz.

Boğulayazma ise suya battığı halde yeniden canlandırma ile 24 saatten fazla hayatta kalmadır.

Tüm boğulma vakalarının yarısı 4 yaşın altında olmaktadır. Bundan dolayı 4 yaş altındaki çocukların yalnız başına suya girmesine izin verilmemelidir.

Suda boğulma türleri

1) Kuru boğulma: Suda boğulmaların % 20 kadarında akciğerlerde çok az Sıvı bulunur. Bu kişilerde ani gırtlak spazmı nedeniyle gırtlak tamamen kapanır ve akciğerlere sıvı girmesi mümkün olmaz. Bu kişiler nefes  alamadıkları için kaybedilir.
2) Su yutarak boğulma: Suda boğulmaların % 80′inde akciğerlerde az miktarda veya onları tamamen dolduracak kadar çok su bulunabilir. Bu kişilerde yutulan Suyun miktarı kadar tatlı veya  tuzlu olmasının da büyük önemi vardır.

Tatlı suda boğumla tehlikesi geçirenlerde, akciğer hava keseciklerinin yüzey gerilimi azalır ve bunlar tamamen kapanırlar. Akciğerlere gelen kan temizlenmeden tekrar dolaşıma katılmış olur. Akciğer hava keseciklerindeki tatlı suyun, yoğunluğu düşük olduğu için damarlar tarafından emilir ve böylece de damarlarda dolaşan kan hacmi artar. Böylece kalp yetersizliğe girer.

Tuzlu suda boğulma tehlikesi yaşayanlarda ise, sıvının sodyum klorür miktarı fazla olduğu için kan sıvısı damarlardan akciğer hava keseciklerine sızmaya başlar. Bu geçiş, hasta kendine geldikten sonra da devam edebileceğinden tuzlu suda boğulma tehlikesi atlatanlar en az 48 saat gözlem altında bulundurulmalıdır.

Akciğerlere giren suyun içinde bulunan tanecik ve mikropların da büyük önemi vardır. Sudaki çeşitli tanecikler, yosun parçacıkları küçük bronşları tıkayarak akciğer havalanmasının daha çok bozulmasına katkıda bulunabilirler. Mikroplar ise, kişi boğulmaktan kurtarılmış olsa bile ciddi akciğer enfeksiyonlarına neden olabilirler.

Akciğerlere giren sıvının ısısı da çok önemidir. Soğuk suda boğulma söz konusu ise, damarlar aniden yaygın olarak daralırlar. Damar direnci ve kan basıncı artar. Kalp güçlü değilse, kişi, ani kalp yetersizliğinden kaybedilebilir.

Aşağıdaki  videoda Uzm Pekcan Birinci “Banyo Güvenliği” hakkında bilgiler veriyor.

Suda boğulmakta olanlara ilk yardım

Suda boğulmakta olan kişiye yapılması gereken ilk şey, can yeleği, can simidi… gibi batmaz bir cisim veya yüzme aracı atılmasıdır. Bunlar yoksa uzun bir sopa, kayık küreği, ip… gibi araçlarla da yardım edilebilir.

Yüzerek can kurtarma yöntemlerini bilmeyen kişilerin suya atlayarak kazazedeyi kurtarmaya çalışmaları çok yanlıştır ve çoğu kez kurtarıcının da boğulması ile sonuçlanır.

Su yutmuş olan kişi sudan çıkarılır çıkarılmaz şunlar yapılmalıdır:

  • Ağzındaki takma dişler ve yabancı cisimler derhal çıkarılır.
  • Başı iyice arkaya yatırılır, alt çenesi iki elle kavranıp aşağı ve geriye doğru çekilir. Ensenin altına katlanmış giysiler konabilir. Diğer el, kazazedenin alnına, işaret ve baş parmaklar burnu kapatacak biçimde yerleştirilir.
  • Kurtarıcı derin bir nefes aldıktan sonra, dudaklarını kazazedenin dudaklarına bitiştirerek güçlü bir nefes verir (hayat öpücüğü). Soluk verdikten sonra kazazedenin soluk vermesini sağlamak için ağzı açık tutulur.
  • Bu işlem iki kere tekrarlandıktan sonra, göğüs kafesine bastırılarak kalp masajına başlanır.

Suda boğulma olaylarında çok önemli noktalar:

  • Akciğerlere dolan suyun boşaltılmasına çalışılarak zaman kaybedilmemeli ve derhal yapay solunum başlanılmalıdır. Çünkü hastayı baş aşağı getirerek çıkarılan suyun çoğu akciğerlerden değil mideden gelir.
  • Yapay solunum ve kalp masajı mümkünse iki ayrı kişi tarafından yapılmalı ve en az bir saat sürmelidir.
  • Dolaşım düzelmeden kazazedeyi hastaneye taşımak yanlıştır. Taşıma sırasında yapay solunum ve kalp masajı yapma imkanı varsa, hasta hemen hastaneye kaldırılması uygun olur.
  • Kazazedeler çok iyi görünseler bile 48 saat gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Bazı vakalarda  akciğer ödemi tablosu geç  de ortaya çıkabilmektedir. Öksürük, nefes darlığı olmayan, akciğer röntgeni ve kandaki oksijen basıncı normal olan kişiler evlerine gönderilebilir.
  • Vücut ısısı düşük olan kişiler, 40 derecelik sıcak su banyolarında veya battaniyelere sararak derhal ısıtılmalıdır.
  • Mümkün olur olmaz oksijen tedavisine başlanmalıdır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here