Coronavirüsü Aşıları

Coronavirüsü Aşıları
Coronavirüsü Aşıları

Bu makale daha önce @doktoramcam instagram sayfasında yaptığım bir canlı yayından alıntılanmıştır, faydalanacağınızı umuyorum.

Canlı yayının tamamını ” Özel Aşılar Kafanızı Karıştırmasın ” adlı videomuzda bulabilirsiniz.

Coronavirüsü aşıları biraz aceleye geldi

Coronavirüsü aşıları biraz sıkıştırılmış bir programla, aciliyet nedeniyle ne yazık ki çok hızlı bir şekilde çıktı . Faz 1, Faz 2, Faz 3 çalışmaları birbiri üstüne, biri bitmeden diğeri başladı. Vaka sayıları bazı ülkelerin, bazı markaların aşılarında çok yeterli değil aslında. Vaka sayıları yeterli bile olsa normalde 3-4 yıl süren çalışmalar olmalı, binlerce doz karşılaştırmalı çalışma yapılması gerekiyor. Bir aşının klinik kullanıma girmesi 10 yıla yakın bir süreyi almaktadır. Yani Coronavirüsü aşıları gerçekten çok hızlı oldu.

Bazı Coronavirüsü aşıları çok yeni teknolojilerle üretiliyor ama…

Şu anda Dünya’da kullanıma girecek olan 4 çeşit aşı var. Amerika’da Moderna firmasının bir mRNA aşısı var. Yine Pfizer – Biontech ’in ortak çalışması, Almanya’da yaşayan bir Türk bilim adamı ve eşi, ikisi de Türk, onların keşfettiği aşı, Pifzer ‘ın ürettiği o da mRNA aşısı. Bu tip aşılar evet çok gelişmiş bir teknoloji, ama yeni bir teknoloji, çok fazla dünyada tecrübesi yok. 4-5 yıldır kanser aşı çalışmaları var ama daha önce bir virüs aşısı olarak hiç denenmemiş. Kanser aşısı olarak da henüz klinik kullanımda değil. Herhangi bir canlının bazı vücut fonksiyonları için kullandığı herhangi bir proteinin üretim aşaması öncesinde kullandığı son genetik şifreye mRNA denir. Bu aşılarda Coronavirüsü diken proteinine ait mRNA vücudumuza sokulur ve vücudumuzdaki hücre Coronavirüsün diken proteinini üretir.

İngiltere’nin de AstraZeneca – Oxford Üniversitesi ‘nin ortak çalışması ile çıkan bir aşı daha var. Bu da Adenovirüs aracılığı ile uygulanan, bir DNA aşısı. Yani başka bir virüs aracılığıyla Cornavirüsüne ait bir bölümün genetik kodunu vücudumuza sokuyor.

Açık söylemek gerekirse, çok bilimsel bir söylem olmayacak ama bu mRNA ve DNA aşıları beni biraz endişelendiriyor. Çünkü Dünya’da denenmemiş bir şey, daha çok yeni, Faz 3 çalışmalarında araştırma süresi çok kısa. Bu kadar kısa sürede etkili ve güvenilir olduğu tespit edilse bile, uzun vadede bu etkinin ne kadar süreceği de açıkçası çok belli değil. Daha da önemlisi 3-5 yıl sonra ciddi yan etkileri olup olmayacağını aşıyı keşfeden bilim adamları ve üretici firmalar bile bilmiyor.

Çin aşılarına karşı toplumda ciddi bir önyargı var

Biraz önyargı var Çin aşılarına karşı ama bir doktor olarak sizi biraz ters köşeye yatıracağım. Ben açıkçası biraz gözlemledikten sonra bu 4 aşıdan Çin aşısını olmayı tercih edeceğim. Çünkü ölü aşı, canlı aşı değil, herhangi bir RNA veya DNA gibi bir genetik materyal, bir genom içermiyor. Atenüe dediğimiz, öldürülmüş, zayıflatılmış virüs veya bakteri aşıları dünyada 100 yıllık tecrübe. Hangi virüs olduğunun çok da önemi yok ya da hangi bakteri olduğunun. Sonuçta 100 yıllık bir tecrübe, milyarlarca dozluk bir tecrübesi var diğer virüsleri de kattığınızda.

Dolayısıyla ilk etapta ben Çin aşısı olmayı tercih ediyorum. Orada da yine biraz gözlem yapmak istiyorum ben çünkü antikorum pozitif, farkına varmadan çok hafif olarak geçirmişim. Zaten 6 ay aşı olmama çok da gerek yok. Dolayısıyla biraz gözlemleme fırsatım olacak. Bu benim şansım ama diğer mRNA veya DNA aşılarını olmak için çok uzun süre beklemeye gerek var bence. Ama açıkçası uluslararası uçuş kurallarına göre çok yakın bir gelecekte bu aşıları olmadan uçağa binmemize izin verilmeyebilir. Hatta belki Çin aşısıyla da yetinmeyecek Avrupa, Amerika ille bu yeni teknoloji aşıları olmamızı isteyebilir. Tabii ki bunlar tamamen varsayım, hep birlikte göreceğiz gelecekte bunları.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here