Bayanlar Gücünüzün Farkına Varın!

Bayanlar Gücünüzün Farkına Varın
Bayanlar Gücünüzün Farkına Varın

Toplum sağlığı için aile, ailenin sağlığı içinde kadın sağlığı önemlidir. Kadına yapılan her türlü yatırım topluma ve geleceğe yapılan yatırımdır. Ve bu anlamda yatırımın en önemlisi kadının kendisine yapacağı yatırımdır.Herkes kendi menfaatleri doğrultusunda fakat atılan nutuklarda kadına iyilik yapmaktadır, kadın için bir şeyler yapmaktadır.

Yıllardır kadın adına yapılan çalışmalarla kadının geldiği nokta ortada…

Kadın için yapılan tüm çalışmalara! rağmen kadın istismarı giderek artmakta,şiddet polisiye tedbirlerle engellenmeye çalışılmakta.

Günümüzde kadın adına yapılan söylemler, aktiviteler, etkinlikler kara para aklamak adına fena işler değil.

Kadını önce sömür sonra soyup soğana çevir, ruhunu, cinselliğini, anneliğini, duygularını, şevkatini, sevgisini… Sonra açtığın yaraları kapatırken de ayrı bir statü kazan.

Belki de yaşamın kuralı ve maalesef öğretileri bu; her fırsatı kendi lehine kullanmak. Önce can sonra canan. Can sınırlarını aşıp cananı yok etmeye başladığında onu kurtarma gayretkeşliğine soyunuyor, hamasi nutuklarla toplum vicdanında kendini temize çıkarmaya çalışıyor.

İnsan-ı kamil olmak gibi bir gayreti olmayan insanların gerçeği bu iken, kadın üzerinden oynanan oyunları, ancak kadın engelleyebilir

Kadınının kurtarıcısını bekler halde tutularak özgüvenini kaybettirmek de oyunun birparçası. Özgüveni olmayan insan kendi potansiyellerini fark edemez, kendi ihtiyaçlarını talep edemez sürüden ayrı düşmez, çoban nereye sürerse ne kadar yem verirse ona razı olur. Oyunu bozacak,kadını kurtaracak,kadını özgürleştirip onun bunun oyuncağı olmaktan,şiddetten kurtaracak ancak ve ancak kadının kendisi, kadınca ve insanca değerleridir.

Kadının istismar edilmesinin,kadının hala şiddet görebilmesinin tek suçlusu kadındır.

Çünkü istismar edilen şiddet gören kadın, ağlanıp dövünüp kurtarılmak adına dilencilik yapmayı tercih ediyor,kendi potansiyellerini gücünü enerjisini kullanmak yerine .Ve hiçbir can canan için canından vazgeçmiyor geçmeyecekte.

Kadının her yıl 8 Martta ve benzeri etkinliklerde atılan nutuklara çoktan karnının doymuş olması gerekmez mi? Kadının kendisine yakıştırdığı dilenciliği bırakıp kendi gücünü ,potansiyelini görme, kabul etme ve hayata geçirmek için poposunu kaldırmak zamanıdır şu an. Hemen itirazları duyar gibiyim “ben tek başıma ne yapabilirim ki, eşim beni sevmiyor, bu ülkede kadın olmak çok zor, işten sonra evle de ben ilgileniyorum, bütün gün yoruluyorum, birde kocamı yatakta memnun etmek zorundayım.? Adamın gözü dışarıda ben ne yapabilirim? Zaten hastalıktan başımı kaldıramıyorum ki? İki çocuğumla yapayalnız kalırsam ne yaparım…”

Kadınlık algısı şartlanmalarla,negatif hipnozlarla oluşmuş bir kadının bütünsel sağlığının da nasıl zarar gördüğünün ifadeleridir bunlar.Bu zarar bir avuç insanın işine gelirken kadında toplumda ve gelecek nesillerde derin yaralar açmaktadır.

Bu durumda kadına düşen nedir?

Kadın olarak kendini sevmelisin.Yeteneklerini ve kabiliyetlerini tüm hücrelerinde coşkuyla hissetmelisin.Yaradılış itibariyle erkekle eşit değilsin.

Kadın olarak evren içindeki ayrıcalıklı yerini tüm hücrelerinde hissederek derinden şükretmelisin. Bilmelisin ki sen izin vermediğin sürece kimse sana kendini kötü hissettiremez.

Kadın hastalıkları ile ilgili bir sorunu olan hastam bir görüşmemizde.

Hasta: Ailem beni sevmiyor.

Doktor: Sen kendini sevmedikçe kimseden bunu bekleyemezsin.

Hasta: Kendimi sevmek için ne yapmalıyım.

Doktor: Kendini sevmeme gerekçen mi var ki.

Hasta: İşin gerçeği akıllıyım kendi ayaklarımın üzerindeyim ve şükrediyorum.

Bu sadece dilin ifade ettiği, bilincin bir kararı idi. Bilinçaltı ve kalbin şüpheleri vardı kendi değeri ile ilgili.Bu konu ile ilgili yaptığı çalışmalar,okumalar ve pratiklerle kendi değerini coşku ile hisseder olduğunda başkaları da onu sevecek,veya onların davranışlarını sevgisizlik olarak yorumlamayacak. Güzel düşünceler, güzel görmelere güzel görmeler hayatından lezzet almasına yol açacak.

İşe kendinden başlamalısın ve kendinle bitirmelisin. Araya kimseyi almaya gerek yok. Birilerini değiştirme ve ikna etme şansın yok.

Eğer istersen bunu yapabilirsin.Bir diğer tercihte tembellik ve dilencilik.Senin bu başkaldırına,özgürlük hareketine karşı çıkacak kişiler olacak.İlk başta kendin.Negatif koşullanmalarınla oluşan kalıpların, tembelliğe alışmış bedenin bir ton mazeret üretecek yeniden doğman için. Ve bilinçaltın değişime direnç gösterecek, alışkanlıklarını devam ettirmek isteyecek.

Bir çok kadın var kocasının ilgi ve alakasını kaybetmemek için hastalıkları bir türlü geçmez.Midesi geçse bağırsağı bozulur,migreni geçse romatizması azar, ya fazla fazla kanar yada menopoza girip ateşler içinde yanar..Değer bulduğu bu şikayetlerinden çok memnundur en derinde İyileşme planı başkası üzerinden yapılıyorsa eğer ,bunun boş bir hayal olduğunu söylemeliyim. Gerçek şifa ve değişim enerjisi sizin için size verilmiştir,tüm bedeninizde saklıdır bu enerji ve onu ancak siz kullanbilirsiniz.

Her canlı hayatta kalmaya, sağlığa- iyileşmeye yönelik, fayda-zarar ayarlarını yapabilecek programıyla yaratılmıştır.

Yurdumun kadınının fayda programı erkek endeksli genelde. Erkek gibi kadın olmak, erkekle yarışa girmek,erkeği kölesi haline getirmek gayretleri kadının, kadınlıktan uzak kendini ifade etme şekilleri.

Erkek gibi olma gayretleriyle kadınlık mucizelerinden vazgeçmek hiç akıl karı mı?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here