Mevsim Değişiklikleri ve İnsan

mevsim değişiklikleri ve insan
mevsim değişiklikleri ve insan

Ülkemiz, bulunduğu coğrafi konum ve fiziki coğrafya koşulları nedeniyle iklim çeşitliliği açısından son derece elverişli ve bir o kadar da hassas olan bir durumdadır. Bu nedenle iklimi ve iklim değişikliğini anlamak, gelecekte yaşanabilecek değişiklikleri öngörebilmek özel bir önem arz etmektedir.

Çevre insanın içinde yaşadığı ortam  Çevresel faktörlerin, (fiziksel, biyolojik ve sosyal faktörler) insan sağlığının temel belirleyicileridir. Mevsimsel değişikliklerin de fizik çevre faktörü kapsamında ele alındığını ve sağlığı etkilemektedir.

Mevsimsel değişikliklerin sağlık üzerine etkisini genel çevre-sağlık etkileşimi bağlamında ele alırsak;

Mevsimsel değişiklikler; doğrudan hastalık nedeni olabilir, hastalıklara zemin oluşturabilir, hastalığın seyrini ağırlaştırabilir veya hastalıkların yayılmasına neden olabilir.

Mart ayı ilkbahar mevsiminin ilk ayı olarak havanın, toprağın ve suyun ısınmaya başladığı, doğanın canlandığı bir hızlı-kararsız geçiş dönemidir. Özellikle kış mevsiminden bahara, bahardan yaza, yazdan sonbahara ve kışa geçiş dönemlerinde ısı değişiklikleri sağlığımızı etkilemektedir. Mevsimsel değişikliklerle, bulaşıcı hastalıklar, solunum yolu hastalıkları, astım vb. alerjik hastalıklar, duygu durum değişiklikleri, gibi bazı sağlık sorunlarının etkileştiği bilinmektedir. Özellikle çocukların, yaşlıların, bilinen hastalığı olanların bu hızlı geçiş dönemlerinde daha dikkatli olması uygun olacaktır.

Mevsim degişiklikleri insan vücuduna doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir.

Doğrudan olarak ısı değişikliğinin direkt olarak etkisi algılanmaktadır. Bunlar; Güneş yanığı,ısı krampı, sıcak yorgunluğu, sıcak çarpması dır. Kısaca bu durumlara değinecek olursak Güneş yanığı Ciltte kızarıklık ve ağrı.

Şiddetli durumlarda ciltte şişkinlik, kabarcıklar, ateş ve baş ağrısı ile etkisini gösterir. Kabarcık ve su toplama görülürse yumuşatmak için merhem kullanılabilir. Kabarcıklar patlatılmamalıdır. Eğer kabarcıklar patlamışsa koruyucu steril materyallerle kapatılır. Ciddi durumlarda doktora başvurulmalıdır.

Isı krampı

Isı krampı genellikle bacak ve karın kaslarında ağrılı spazmlar şiddetli terleme ile etkisini gösterir. Kramp için kaslara güçlü basınç uygulanır ya da spazmın geçmesi için hafif masaj yapılabilir. Yavaş yavaş su verilmeli, eğer bulantı olursa uygulamadan vazgeçilmelidir.

Sıcak yorgunluğu

Sıcak yorgunluğu; şiddetli terleme, halsizlik, soğuk nemli ve donuk cilt,düşük nabız, kusma ve bayılma ile etkisini gösterir. Vücut sıcaklığı normal olabilir. Hasta hemen güneşten alınır. Sırt üstü yatırılır ve elbiseler çıkarılarak ıslak ve serin giysi giydirilir. Hasta klimalı odaya alınabilir ya da hastaya hava üflenir. Yavaş yavaş su içirilir. Sıcak çarpması ;yüksek vücut sıcaklığı (41.1°C veya daha yüksek) Sıcak ve kuru cilt. Hızlı ve güçlü nabız. Bilinç kaybı olabilir. Acil olarak müdahale gerektiren bir durumdur. Mutlaka hastaneye başvurulmalıdır..

Dolaylı olarak görülen mevsim değişikliği sonrası görülebilecek hastalıklar bahar  yorgunluğu, alerjik hastalıklar, astım ve solunum hastalıkları, kanser, gıdalarla taşınan hastalıklar,yetersiz beslenme,kalp ve damar hastalıkları nörolojik hastalıklar, akıl hastalıkları sayılabilir.

Bahar Yorgunluğu

Bahar aylarında birçok insan kendini daha bitkin ve yorgun hisseder. Kış aylarının yağmurlu, soğuk günleri yavaş yavaş yerini güneşli, ılık bahar günlerine bırakır. Böylelikle doğa da kendini yenilemeye başlar.  Bahar yorgunluğu özellikle bahar mevsiminin başladığı günlerde birçok kişide görülebilen, genel bir bitkinlik, güçsüzlük ve enerji noksanlığı, isteksizlik, uykusuzluk, vücutta karıncalanma gibi belirtilerle seyreden bir rahatsızlık halidir. Hava ve mevsim değişikliği birçok insanin biyoritmini olumsuz etkiler. Bahar mevsiminde havadaki elektrik yükü artar. Bu yük havada bulunan pozitif ve negatif yüklü iyonlar aracılığıyla taşınmaktadır. İşte bu taşıma dengesi bozuklukları iklim değişikliği dönemlerinde sıkça karşımıza çıkmaktadır. İnsanlarda yorgunluk belirtilerine ve hatta ruhsal sıkıntılara yol açabilir. Havadaki elektrik yükü özellikle büyük şehirlerde daha fazladır.

Bu duruma bir de hava kirliliği, sanayi atıkları ve trafik yoğunluğu eklenirse, kişilerdeki bahar yorgunluğu belirtileri daha da yoğun olarak yaşanır. Bahar ayının ve güneşin getirdiği rehavet duygusuna, stres ve gerginlik duygusu da eklenince insanda mevcut olan birçok hastalık da negatif olarak etkilenmektedir. Bahar mevsiminin bu enerji değişimine eğer hazırlıklı olamazsak bu sıkıntıları yaşamak durumunda kalabiliriz.

Beslenme alışkanlığı bozuklukları, besinlerle yeterli miktarda vitamin, mineral alınmaması, tembel bir yaşam biçimi, tiroid bezinin çalışma düzensizlikleri yorgunluk belirtilerini artırıyor. Bu durumlarda hafıza zayıflaması, uyku eğilimi, Kas ağrıları, omuz, sırt ve boyun ağrıları. Uyku ritmi bozukluğu; uykuya dalma güçlüğü bazen de aşırı uyuklama hali Yorgunlukla birlikte; konsantrasyon bozukluğu, neşesizlik, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması Baş ağrıları, stres ve ruhsal gerginliğe bağlı olarak barsak ve mide rahatsızlıkları. Bahar mevsiminde mide ve on iki parmak ülseri olanlarda hastalık nüksleri daha çok görülüyor. Bağırsaklarda gaz, kabızlık ve ishal gibi düzensiz barsak hareketlerini beraberinde taşıyan, hassas bağırsak sendromu diye adlandırılan durum normalden fazla görülüyor.

Bahar yorgunluğuna karşı önlem

Bahar yorgunluğuna karşı esas sebepleri belirleyip ona karşı önlem almak gerekiyor. Yorgunluk sorunu olan hastalarda B ve C vitaminlerinden, magnezyum, potasyum ve çinko desteğinden faydalanılır. Gevşeme egzersizlerinden yararlanılabilir. Meyve, sebze ve ağırlıklı beslenmeye ağırlık verilmeli, günlük içilen su miktarını 3 litre civarında tutulmalı, iyi ve kaliteli bir uyku düzenini sağlamak için stres azaltılmalıdır. Sigara, alkol ve kafeinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Yorgunluğu giderir ve rahatlatır düşüncesiyle aşırı alkole kesinlikle başvurulmamalıdır. Yatarken alınan depresyon azaltan, uyku düzenleyen ve kas gevşeten ilaçlardan yararlanılabilir.

Alerjik hastalıklar, astım ve solunum hastalıkları

İklim değişikliği sonucunda sıcaklıkların artması ile bitkilerin polen sezonu tarihleri ve polen yoğunluğunda değişimler beklenmektedir. Yüksek sıcaklık ve yağışın birçok ağaç ve otsu bitkinin polen üretimini yükselttiği bilinmektedir. Polenlerin neden olduğu başlıca hastalıklar saman nezlesi, astım ve egzama olarak sıralanabilir. Saman nezlesi kendini ateş olmadan hafif yorgunluk hissi ile beraber burun ve göz kaşıntısı,burun tıkanıklığı ve akıntısı görülmektedir. Hava sıcaklığının ve neminin artmasi ile astım krizlerini ayrıca tetiklemektedir.

Kalp Damar Hastalıkları

Sağlıklı bireylerde, sıcaklık değerlerinde artış, kalp atış hızını arttırır. Bu da kardiyovaküler stresi (baskıyı) artırır ve kişinin sağlık durumu, yaş vb. şartlarına göre değişmekle birlikte ölümle sonuçlanabilir. O yüzden hipertansiyon hastalarının sıcak ile temasında dikkatli olmaları öğütlenmelidir.

Gıdalarla taşınan hastalıklar ve Su kaynaklarının kirlenmesi

Havaların ısınması ile birlikte besinlerin saklanma koşullarının yeterli olamaması nedeniyle bozulması ve bu besinlerin tüketilmesi özellikle ishal ve kusma vakalarını artırmaktadır.İklim değişikliği nedeniyle oluşan sıcaklık artışları, mide ve bağırsak iltihabı gibi bazı gıda kaynaklı hastalıkların yayılması ve zararlarının artmasında etkilidir. Bazı bakteri türleri doğal olarak deniz bakterilerinden oluşur ve deniz suyu sıcaklıklarındaki artış bu tür bakterilerin deniz canlılarından elde edilen gıdaların yapılarının bozulmasında başlıca rol oynar. Bu bakterilerle bulaşmış gıdalar bağırsak ve mide iltihapları ile ishal ve benzeri birçok hastalıklara neden olmakta, birçok vaka ölüm ile sonuçlanmaktadır. Benzer şekilde, deniz ürünleri dışındaki gıdalarda da sıcaklık artışları ciddi sorunlara neden olmaktadır Özellikle süt ve süt ürünleri,tavuk ve ürunleri bu besin maddeleri içerisinde sayılabilir.Ve tabiki su kaynaklarının  temizliği büyuk önem taşımaktadır. Içme sularının kapalı ve hijyenik olarak tüketilmesine dikkat edilmelidir.Çocuklar en çok biyolojik (viral, bakteriyel, parazitsel) ve kimyasal (pestisit, toksin) faktörlerle gıda kaynaklı hastalıklara yakalanırlar

Böceklerle Bulaşan Hastalıklar

Yaz aylarında kene, sivri sinek ve bit gibi mikrop taşıyıcı böcekler kuluçka dönemlerini tamamlayarak hızla çoğalmaktadırlar bu yüzden kırım kon ateşi,sıtma gibi hastalıklara dikkat etmeli ve bunlardan korunma yöntemlerini öğrenmeliyiz.

Akıl Sağlığı ve Stres

Bahar ile birlikte güneşin yüzünü göstermesi insan psikolojisi üzerinde çok olumlu etkilerinin olması yanı sıra sıcak hava dalgaları stres kaynağı olarak insan sağlığını etkilemektedir. Aşırı sıcak hava nedeni ile oluşan stres kalp krizlerinden, geçici bilinç kaybına ve trafik kazalarına kadar birçok insan sağlığını etkileyen probleme yol açmaktadır

Kanser

Güneş ışınlarının artması ile cilt kanserlerinin  görülme sıklığı artmaktadır. Güneş altında uzun süre kalmamaya dikkat edilmeli,koruyucu önlemler alınmalıdır.

Bu dönemde nelere dikkat edilmelidir:

Mevsime uygun, termal konforu göz önünde tutacak giysiler giyilmelidir. Giysi hijyeni açısından, pamuklu, derinin hava alışverişini engellemeyen, alerjik özellikli boya vb. içermeyen giysiler tercih edilmeli, sıcak soğuk değişimleri göz önünde bulundurularak, tek bir kalın giysi giymek yerine bir-iki kat ince giysinin üst üste giyilmesi tercih edilmelidir. Böylelikle, giysi katmanları arasındaki hava ısı izolasyonunu sağlayacaktır. Isı özelliğine göre giysi çıkarma veya giymek mümkün olacaktır.

Bolca su içmeliyiz ve çevremizdekilere de içirmeliyiz.

En yakın çevremizin (konutumuzun ve çalışma ortamımızın) koşullarının mevsimsel geçiş dönemine uygunluğunu kontrol etmeliyiz. Odalar pasif ve aktif havalandırılmalı, ısı ve nemi kontrol edilmelidir. Oda ısısın 17-21ºC olması uygundur.

Bilinen hastalığı olanların (allerjik hastalıklar, bağışıklık yetmezliği yaratan böbrek, karaciğer, kan hastalığı olanlar, kanser hastaları vb.) hekimlerine hastalıkları üzerine mevsimsel değişikliklerin etkisi olup-olmayacağını sormaları, konu hakkında bilgi almaları uygun olacaktır.

Bulaşıcı hastalıklar açısından, özellikle hava, su ve gıdalar ile bulaşan hastalıklara yönelik kişisel önlemler (el yıkama, kalabalık ortamlardan kaçınma, özellikle hastalık salgın dönemlerinde kişiler arası karşılaşma-selamlaşma yöntemleri, tokalaşma öpüşmeden kaçınma, ev ve çalışma ortamının havalandırılması, besin ve su hijyeninin sağlanması vb. önlemler) alınmalıdır.

Alerjik hastalık öyküsü olanların (astım vb) bu dönemde hastalık belirtilerine, şikayetlerine dikkat etmeleri, takip etmeleri, polenlerin yoğun olduğu dış ortamlarda bulunmaktan kaçınmaları, hekim tavsiyesi ile gerekirse ilaç kullanmaları gerekmektedir.

Duygu durum değişikliği öyküsü olanların bu dönemde hastalık belirtilerine, şikayetlerine dikkat etmeleri, takip etmeleri, gerekirse hekim tavsiyesi ile ilaç kullanmaları gerekmektedir.

Çocuklar, yaşlılar başta olmak üzere risk gruplarının yeterli-dengeli beslenme, kişisel temizlik gibi temel sağlığı koruyucu önlemler konusunda dikkatli olmaları önerilmektedir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here