Çocuk mu Kariyer mi?

Çocuk mu Kariyer mi?
Çocuk mu Kariyer mi?

Merhaba,
Bu hafta, birçoğumuzun ortak problemi olan “Çalışan Annenin İkilemi” hakkında biraz konuşalım istedim. Aslında, çok klasikleşmiş ama hiçbir zaman gündemden düşmeyen bir konu hakkında yazmak, arzu edenlerin görüşlerini almak istiyorum. Çocuk mu Kariyer mi ? Yoksa SİZ, “çocuk da yaparım, kariyer de…” diyenlerden misiniz ?

Peki o zaman çocuk ve kariyer dengesini nasıl kurmalı?

Geçenlerde ünlü aktris Gwyneth Paltrow gibi mesleği ile çok ön plana çıkmış bir anne bile, çocuk ve kariyerin aynı anda olamayacağını belirterek birçoğumuzu hayal kırıklığına uğrattı. Ama diğer bir anne Angelina Jolie ise, hem çocuklarını, ailesini, işini ve sosyal sorumluluklarını güzel bir dengede tutar gibi görünüyor ( uzaktan dahi olsa). Belki de bazılarımız Gwyneth Paltrow’un düşüncesini benimsiyor ve çocuklarımızla kariyerimiz arasında bir tercih yapmak zorunda kalıyoruz. Bu doğal seçim, maalesef bir süre sonra bazı pişmanlıkları da beraberinde getirebiliyor. Dün telefon görüşmesi yaptığım bir anne, çocuğu olduktan sonra 4 yıl ara vermek zorunda kaldığı kariyerine maddi nedenlerden dolayı devam etmek mecburiyetinde olduğunu belirtiyordu.

Ya da bazılarımız, Angelina Jolie’nin yolundan gidiyor ama çocuklarımızdan uzak geçirdiğimiz her dakika için kendimizi suçluyoruz. Peki, BİZ anneler ne yapacağız, bu ikileme nasıl çözüm bulacağız ? İzninizle, tartışmamızı, kendi fikirlerimi açıklayarak başlatmak istiyorum.

İş hayatı ve çocukla geçirilen zaman

Doktoramcam.com’a yazdığım ilk yazımda anlatmış olduğum gibi, çalışan bir anne olarak ben, keyifli ve verimli geçen bir iş günü sonrasında çocuklarımla daha kaliteli zaman geçirip, daha etkin bir ebeveyn olabiliyorum. Uzmanların da bize “Çocukla geçirilen zamanın uzunluğunun değil, kalitesinin daha önemli olduğunu” anlattıklarını hatırlıyorum. İş hayatının bize (yorgunluk ve stres haricinde ) getirdiği, bilgi, beceri, sosyallik gibi unsurların çocuklarımızı yetiştirme şeklimize ve onlara aşıladığımız hayat görüşüne olumlu katkısı olduğuna inanıyorum. Almış olduğumuz eğitimlerin, oluşturduğumuz iş tecrübesinin “kendi hayatımıza” yapmış olduğumuz önemli bir yatırım olduğunu düşünüyorum.

Evet, belki ben, çocuğum ilk defa “anne” dediğinde yanında olamadım. Ama, iş seyahatlerinde bile otel odalarında sütümü hazırlayıp buz kovalarında kızıma anne sütü taşımanın hazzını yaşadım. Belki ben, geç saatlerde biten toplantılar nedeni ile bazı geceler, oğlum uyuduktan sonra eve gelebildim, ama onun ilk tiyatro heyecanını paylaşma keyfini yaşadım. Ve şimdi, bütün bu yaşananların, çocuklarımın bilgi, beceri ve özgüvenine olumlu katkısı olduğunu görüyorum. Hep yanlarında olsaydım daha iyisi olur muydu bilmiyorum.

Eminim, iş dünyası geliştikçe, çalışan anneler çoğalıp, annelik hakları için mücadele ettikçe, çalışan annelerin iş şartları daha da iyileştikçe, ikilemlerimizi yaratan nedenler azalacak, hem rahatlıkla çalışıp, hem de çocuklarımıza daha çok vakit ayırabileceğiz. Bunu da yine BİZ, çalışan anneler hep birlikte başaracağız.

Sevgi ve saygılarımla,

Jülide SUNER

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here