Nefes Egzersizlerinin Tarihçesi

Nefes Egzersizlerinin Tarihçesi
Nefes Egzersizlerinin Tarihçesi

Dünyada birçok farkındalık çalışmasının çıkış noktası tamamen Doğu Kültürüne dayanmaktadır. Nefes Tekniklerinin kullanımına dair uygulamalar 20.yy başlarından itibaren Batı Kültüründe de kullanılmaya başlamıştır.

Nefes farkındalığı

Batı’lı popüler akımda nefes çalışmalarının ilk ortaya çıkışı 20. yy’ın ilk yıllarında Elsa Gindler (1885-1961) tarafından Almanya’da geliştirilen sistemle birlikte görülür. Tüberküloz teşhisi konulduktan sonra, kendini iyileştirme yolları arayan Gindler, dikkatini nefesine odaklayarak “nefes farkındalığı” adını verdiği bir iyileştirme sistemi geliştirmiştir. Elsa Gindler kendi geliştirdiği bu sistemle, yüksek seviyedeki bilinçli farkındalık ile nefes alma şeklini değiştirmiş ve hastalıklı ciğerlerini iyileştirmeyi başarmıştır.

Gindler, 1913 yılında, nefes çalışmalarını özel yöntemlerle geliştirerek nefes farkındalığı çalışmalarının ilk şeklini belirlemiştir. Gindler, nefes çalışmalarının kendisi için bir öğretmen niteliğinde olduğunu söylüyordu. Nefesine dikkatini vererek bazı şeylerin nasıl geliştiğini öğrenmesi ve o durumun dengelenmesi için neyi değiştirmesi gerektiğini anlamasını sağlıyordu.

Binlerce yıldır birçok kültürde ve uygarlıklarda nefes teknikleri kullanılmıştır. Nefes almanın faydaları ile ilgili bilgilerin çoğu eski Doğu felsefelerinden gelmektedir. Bilinçli nefes almanın gücü Doğu’da yüzyıllar boyunca manevi aydınlanmanın bir aracı olarak kullanılmaktadır. Batı’da ise akıl-beden bağlantısına olan ilgi ve araştırmalar halen devam etmekte ve hızla yayılmaktadır. Batılı araştırmacılar artık nefes alışkanlıklarımızı değiştirerek, zihinsel ve duygusal durumlarımızı değiştirebildiğimizi keşfettiler.

King çalışması

Nefes tekniklerinin 23 asırdan daha eskilere dayandığı bilinmektedir. Çin kültüründe “King” çalışması adıyla bilinen teknik en eski nefes çalışmasıdır. Bilinçli nefes alıp vermek, yaşam enerjisinin isteğe uygun olarak kullanılması anlamına gelir ve sağlıklı uzun yaşamın en önemli parçasıdır. Nefes çalışmalarındaki amaç vücudun direncini arttırarak hastalıkları engellemektir.

“Geleneksel Çin ve Batı Tıbbının Birleştirilmesi Üzerine Kayıtlar” adlı eserinde modern fizikçi Zhang Xichun (1860-1933) nefes alıp verme teknikleri ile ilgili bilgiler verir. Çin’de nefes alıp verme çalışmaları çok kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Labaratuvar ve klinik çalışmaları ile nefesin sinirsel rahatsızlıklar, mide rahatsızlıkları, koroner kalp rahatsızlıkları, yüksek tansiyon ve kanser üzerinde olumlu sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Çin’de uzun yıllardan beri nefes çalışmaları ülke çapındaki bütün tıp merkezlerinde uygulanmaktadır. Çin Doğal Bilimler Akademisinde nefes alıp verme çalışmalarının insanlar üzerindeki fiziksel etkilerinin incelendiği binlerce deney yapılmıştır. Bu deneyler sonucunda, nefes çalışmaları yapanlar ve nefes çalışması yapmayanlar arasındaki farklar gözlemlenerek kayıtlara geçirilmiştir.

Prana

Hindistan’da da binlerce yıldır nefesin önemi bilinmektedir. Hintliler nefese “prana” diyorlar. Prana onlar için nefes ve hayatın özüdür. Kendi tanrısallıklarının nefeste olduğuna inanırlar. Nefesle birlikte tanrıyı da davet ettiklerini bilerek nefesi içlerine çekerler ve oturarak nefes alırlar. Aldıkları her nefesle sevgiyi de içlerine çektikleri inanışına sahiptirler.

İlahi aşka

Sufi geleneğine göre nefes; yukarıya bakarak ve fark ederek alınan nefes bizi “ilahi aşka” yönlendirir. Nefesi vücudumuzun alt tarafına yönlendirerek ve odağımızı ayaklarımıza verdiğimizde yaşam gerçeğimizle irtibata geçeriz. Böylece yaşama ve bu dünyaya daha da köklenmiş bir şekilde bağlanırız. Nefesi aşağıdan alıp yukarıya doğru vermek niyetlerimizin evrenle bütünleşmesi anlamına gelir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here