Okul Öncesi Dönemde Diş Sağlığı

Okul Öncesi Dönemde Diş Sağlığı
Okul Öncesi Dönemde Diş Sağlığı

Diş sağlığını koruma görevi dişin sürdüğü ilk günden itibaren başlamaktadır. Günümüzde süt dişleri ile ilgili bilinen pek çok yanlış bilgi vardır. Süt dişleri çoğu zaman aileler tarafından önemsenmeyebilir ve bu dişlere nasıl olsa kaybedilecek ve yerine yeni dişler gelecek gözü ile bakılabilir. Bu nedenle çürümeye başlayan dişlerin tedavileri yaptırılmaz. Ağız ve diş bakımı yeterince önemsenmez. Ancak bu durum daimi dişleri de olumsuz etkilemektedir.  

Süt dişleri ortalama 6. ayda sürmeye başlar ve 36. aya kadar toplam 20 adet olacak şekilde tamamlanırlar. İlk daimi diş sürmesi ise ortalama 6 yaşında başlar ve tamamlanmaları 12-13 yaşını bulur.  Çürük oluşumunu nedeni bakterilerdir. Bu yüzden ağızda bırakılan her çürük genel olarak bütün vücut sistemine zararlıdır.

Çocuğun en az iki yaşından itibaren mutlaka diş hekimi ile tanışması gerekmektedir. Böylelikle   ağız ve süt dişlerinin hijyen kontrolü zamanında sağlandığı için sağlıklı daimi dişelere zemin  oluşturulur. Diş hekimi kontrolleri yılda en az iki defa yapılarak devam etmelidir.

Koruyucu uygulamalar ve tedavi yaklaşımları

Günümüz diş hekimliğinin amacı oluşan çürükleri tedavi etmek yerine, en başından çürük oluşumunu engellemektir. Bu noktada devreye  koruyucu uygulamalar girmektedir. Bu uygulamaların birincisi FLUOR’ dur. Üç yaşından itibaren uygulanabilir.

Koruyucu uygulamaların bir diğeri fissür örtücü (koruyucu dolgu) uygulamasıdır. Fissürler dişlerimizin çiğneme yüzeyindeki girintili çıkıntılı bölgelerdir.  Yapısal olarak üzerinde fazla girinti olan süt ve daimi dişlerin henüz çürükler başlamadan fissür örtücü dolgularla kaplanması gerekmektedir. Dolguların uygulanması öncesinde diş dokusunda herhangi bir kazıma işlemine gerek yoktur.

Daimi dişlerdeki tedavilerin tamamı (dolgu,tedavisi,çekim) süt dişlerine de uygulanabilmektedir. İstenen ağızda hiç çürük olmaması, varsa da değişim yaşına kadar ağızda tutmaya yönelik işlemlerle tedavi edilmesidir. Çekim süt dişlerinde en son düşünülmesi gereken tedavi şeklidir. Çünkü bu dişlerin kökleri alttan gelecek daimi dişler için rehberdir ve erken çekim ileride çapraşıklık oluşmasına neden olur. Çekim dışında bir alternatif yoksa oluşan boşluğu korumak için yertutucu apereyler hazırlanmalıdır.

Beslenme ve fırçalama

Çocukların diyeti beş ana besin grubunun (karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral) tamamını gerekli oranlarda içermelidir. Tek bir besin grubununa eğilim hem diş sağlığımız hem de genel vücut sağlığımız için istenmeyen bir durumdur. Özellikle karbonhidrat ağırlıklı gıdalarla (ekmek, makarna, pilav) beslenen ve abur cubur tüketimi fazla olan çocuklarda çürük oluşumu kaçınılmaz sondur. Çocuklarınızın diş sağlığı için beslenmesi istenilen şekilde modifiye edilmeli ve dişler sabah ve gece yatmadan önce fırçalamalıdır.Eğer kahvaltı okulda yapılıyorsa bir diş fırçası da okula bırakılarak ögretmen gözetiminde fırcalanması gerekir.

Abur cubur grubu besinler (çikolata, şeker, cips, kraker, bisküvi) sınırlandırılmalı, ara öğün olarak tüketilmemeli ve tüketimden sonra dişler fırçalanmalıdır. Önemli olan fırçalamanın etkin şekilde yapılmasıdır. Dolayısıyla 7 yaşına kadar fırçalama ebeveynler eşliğinde olmalıdır. Fırçalama mekanik bir temizliktir, süre çok önemlidir. En az 2 dakika boyunca her diş yüzüne fırça darbesi gelecek şekilde diş temizlenmelidir.

Ortodontik tedavi

Ortodontik tedavi genel olarak 2 aşamaya ayrılabilir. Süt dişlenme döneminde  üzerinde durulması gereken en önemli konu; kalıtım ve gelişim yetersizliklerinin değerlendirilmesi ve parmak emme, uzun süre yalancı emzik ve biberon kullanma, dudak emme ve ısırma, ağıza sürekli yabancı cisim sokma gibi yanlış alışkanlıkların önlenmesidir.

Karışık dişlenme dönemi ise ilkokul dönemi çocukları kapsar. Ağızda süt dişleri ve daimi dişler bir arada bulunur. En uygun ortodontik değerlendirme 7-9 yaşları arasıdır denebilir. Bu dönemde zamanından önce veya sonra süt dişlerinin kaybedilmesi alttan gelen daimi dişlere rehberlik edememesi sonucunda birtakım yer darlığı problemleri oluşabilir. Oluşan çapraşıklığın giderilmesi ortodontinin ilgi alanına girer. Yine bu dönemde başlayıp ergenlik çağının sonuna kadar devam eden çeneler arası uyumsuzlukların giderilmesi de ortodontinin konusudur.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here