Çocuk ve Cinsellik Üzerine Merak Edilenler

Çocuk ve Cinsellik Üzerine Merak Edilenler
Çocuk ve Cinsellik Üzerine Merak Edilenler

Yaşamın ilk yıllarını oluşturan çocukluk çağı, tüm bilgilerin sağlıklı kazanılması gereken bir dönem olduğundan daha da çok önem kazanmaktadır. Cinsellik konusundaki bilgiler sadece cinselliği kapsamamakta,cinsel kimlik oluşması, karşı cinsle olan ilişkiler ve hatta hatta yaşamımızın tüm alanları içinde etkisini göstermektedir. Cinselliğin insan için taşıdığı önem sadece bir haz alma yolu olması değil,kimi zaman eziyet haline gelmesi,kıskançlık ve ihanetlere yol açması,kimi zaman sapıklıklarla seyretmesi sonuçta insan hayatını derinden etkileyen bir yaşam parçası olmasıdır.

Cinsel gelişim kişilik gelişiminin bir parçasıdır. Ailede cinselliğin gerek yetişkinler gerek çocuklar için yok sayılması bir cinsel eğitim şeklidir ve çocukların ilerideki cinsel yaşamlarındaki zorluklarının ilk nedenidir. Cinsel kimliğin gelişmesinde yaşamın ilk yıllarındaki deneyimlerin etkisi önemlidir. Bu nedenle anne-babalar cinsiyet ve üreme konusunda çocuklarına bilgi vermelidirler.

Aşağıdaki videolarda Uzm. Ped. Emine Eraslan, “Çocuk Eğitimi” ile ilgili çeşitli konularda bilgiler veriyor.

Ya Anne Babalar?

Kendi gençliklerinde cinsel bilgileri anne-babalarından almamış olmaları, toplumun bu alanda daha baskılı döneminde büyümüş olmaları çocukları ile aralarındaki ilişkinin bu tür konulara izin vermeyecek biçimde düzenlenmiş olması anne-babaların karşılaştığı güçlüklerin bir bölümünü oluşturmaktadır. Ayrıca bütün bunlara ilave olarak pek çok anne-baba cinsellik konusunda fazla bilgi sahibi değildir. Önemli bir nedende cinsel ahlakın bu konuları “ayıp” sayması ve buna da anne-babaların inanmasıdır. Bütün bu nedenlerle kendi gençlik dönemlerinin sıkıntılarını aşamamış anne-babalardan çocuklarıyla cinsel konularda konuşmaları beklenemez. Bu nedenle anne-babaların bu konularda çocuklarıyla nasıl konuşmaları gerektiğini öğrenmeleri gerekmektedir.

Cinsel Eğitim

Anne-babalar cinsiyet ve üreme konusunda çocuklarına bilgi vermelidirler. Bir çocuğa ve bir gence bilmesini yararlı gördüğümüz her şey söylenmelidir ve hiçbir şey saklanmadan açıkça anlatılmalıdır. Burada önemli ölçü, çocuğun merak ettiği şeyleri anlatmak, yaşına göre merak etmediği konularda merakını gıdıklamamaktır. Bunu da anne-babalar kendi çocuklarını yapısıyla, davranışlarıyla anlayabilirler. Ama verilen bilgiler kesinlikle doğru olmalıdır. Bu önemli bir noktadır.

Ne zaman söylenmeli?

Cinsel kimliğe ilişkin bilgiyi kız çocuğa annenin, erkek çocuğa babanın vermesi uygun görülmektedir. “Ne zaman söylenmeli?” konusunda çocuğun davranışları yol göstericidir. Çocuklar üç yaşından sonra cinsel konularda soru sormaya başlarlar. Bu sorular o zamandan başlayarak yanıtlanmalıdır.Yani çocuklara cinsellik onlardan soru geldiği zaman anlatılmalıdır.Soru gelmeden cinsellik hakkında bilgi vermek doğru değildir.Kimi çocuklar cinsellik konusunda hiç soru sormayabilirler. Bu durumda genel olarak cinsellikten bahsedilebilinir ama özel konulara girmemeye özen gösterilmelidir.

Nasıl ve ne kadar anlatmalı?

Cinsel konuları anlatırken doğal davranmalı ve ayıp bir konudan bahsediyormuş gibi davranmamalıdır. Cinsellikten bahsederken yüzüne bakamadığımız, kekelediğimiz hatta utanıp sıkıldığımız çocuklarımız ilerde kendileri de çocuklarına bu konudan bahsederken utanıp sıkılacaktır.Çocuklarımıza bilgi verebilmek için bizimde bilgili olmamız gerekir tabii ki. Kuşkusuz, yaşına göre uygun anlatım ölçüleri koyarak anlatılmalıdır. Anneler-babalar bu konularda yazılmış kitapları da okumalıdırlar.
Cinsel organları anlatırken bu konuda resimlerden yararlanmak ansiklopedik bilgiler vermek doğru olacaktır.Cinsel organlar,cinsiyet özellikleri,kızların ve erkeklerin vücutlarının farklılıkları ve bunları nedenleri,doğum,adet kanaması çocuklara uygun şekilde bahsedilmelidir. ” Ben bunları anlatırsam durduk yerde aklına getirmiş olurum ve gidip bunları yapar. ” şeklindeki düşünceler yanlıştır. Bunlar tamamen çocuğun merak duygusunu doyurmaya yönelik şeylerdir, doyurulmadığı taktirde çocuk bu bilgileri keşfetmek,araştırmak ister ve bunun için de bin bir türlü sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz,en sağlıklısı bilgileri bizden almasıdır.

Cinsellik hakkında konuşmanın çocuklara değil bize zor geldiğini unutmamalı ve anlatacaklarımızın sınırlarını buna göre belirlemeliyiz.

Ben nereden geldim?

Kesinlikle yapılmaması gereken çocuğu susturmak, çocuğu ayıplamak, çocuğa şiddet kullanmaktır. Bütün bunlar yanlışlığı bir yana sadece çocuğun merakını uyandıracak, onu başka bilgi kaynaklarına yöneltecektir. Ben nereden geldim sorusu soran bir çocuğa aşağıdaki tipte bir açıklama yeterli olabilir: “Bebek bahçeye dikilen çiçek tohumlarına benzetilebilecek bir tohumdan gelişir. Tohum annenin midesinin yakınlarında bulunan döl yatağı adlı organda büyür. Annenin gelişmeye hazır pek çok tohumu vardır; fakat her ay bunlardan yalnızca bir tanesi annesinin döl yatağına gelir. Tohumun büyüyebilmesi için babanın (yani bir erkeğin) bedeninde oluşan ve er bezlerinden gelen bir sıvı gereklidir. Bu açıklamada, özellikle er bezlerinin nerede bulunduğunu ve ancak bir yetişkin olduktan sonra bunlarda bu sıvıdan bulunabileceğini belirttiğinizde, bir erkek çocuk için oldukça ilginçtir. Babadan gelen bu sıvı (ki idrarla karıştırılmaması gerekir) sperma adını taşır ve annenin döl yoluna babanın penisi ile aktarılır. Böylece penisten annenin döl yoluna boşalan sperma, annedeki tohumla karşılaşarak onu büyütmeye başlar. Nasıl bir bitki tohumu toprağa ekilmedikçe gelişemezse, annedeki tohumlar da babanın sperması ile karşılaşmadıkça büyümeye başlayamaz. Annedeki tohum baba spermasıyla aşılandıktan sonra, yavaş yavaş büyümeye ve yine yavaş yavaş bütün ayrıntılarıyla bir bebek şeklini almaya başlar”.

Cinsel duygular (cinsellik) konusunda açıklamalar için en uygun zaman cinsel yönden uyarılmanın başladığı ve erkeklerde penisin sertleşmesi, kızlarda ise klitoris kaynaklı haz duygularının olageldiği orta çocukluk döneminde yapılmalıdır.

Sevgiyle.

Uzm.Psk.Dan.Eyüp SARI

Evlilik Terapisti&Cinsel Terapist

Kaynakça
-İNSAN SEKSÜALİTESİNİN KÜLTÜREL VE PSİKOSOSYAL YÖNLERİ -Serap Selver BABACAN
-ÇOCUK VE CİNSELLİK-Sabri YURDAKUL

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here